Son Kamelya - Sarah Jio

 


"Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz?"

İlk defa Mart Menekşeleri'ni okuduğumda Sarah Jio'nun anlatım tarzına hayran olmuştum. Sadece anlatım tarzı değil, kitabın konusu da beni derinden etkilemişti. Şimdi ise Son Kamelya'yı okudum ve düşüncelerim yine aynı. 

Kitapta iki karakter var. Birincisi günümüz yıllarında ikincisi de günümüzden çok önceleri yaşamış. Flora ve Addison...

1940’lı yılların Amerikası’nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü’ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.

Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü’ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşüyor. Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşıyor…
 
  • "Dedikleri bir roman sayfasından alıntılanmış gibiydi."  
  •  

  •  "Geçmişi kovalamanın hiçbir anlamı yok."

  •  "Gülüşü korkularımı silip atmaya yetmişti."
  •  352 Sayfa.

    Tür : Aşk romanı, Kurgu, Gizem






Yorumlar

  1. İkisini de okumadım ama bende 'aşk' olmasını tercih ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsancıklar - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Beyaz Diş - Jack London